“Memlekete ne zaman kömünizm gelir?" diye sorsalardı, muhtemelen siyasetini muhfazakar bir çizgiye kurmuş AKP zamanında asla gelmez diye cevaplardık. Ama penaltıda ters köşeye yatan kaleci gibi apışıp kaldık ve tam da bu zamanda Haymana'ya komünizm geldi. Nasıl mı?
İlçenin tek sosyalleşme kurumu kahvehaneler oyun için vardır. Eskiden oyunda hesabı oyunu kaybeden öderdi. Şimdi herkes ödüyor. Yani oyunda yenilen de, galip ayrılan da masadaki hesaba katkı yaparak kalkıyor. Misal oyunda hesap 20 TL ise kaybeden 10 TL kazananlar 3-5 atıyor. Çünkü meblağ ağır. Zevk için oynanan oyun bir anda maddi anlamda külfetli bir yüke dönüşüyor. Onun için de oyun oynayan grup genelde arkadaş çevresi olduğu için bir kişiye “ağır olur” diye hesaba katkı yapılıyor. Bir zamanlar kömünizmin merkezi olan Rusya “Lan hani biz komünisttik. Bak Haymana'ya bizden daha önce komünizm geldi” diye bizi kıskanıyordur.
Önceleri öğrenciler arasında yaygındı. Bir kafede öğrenci grubu yemek yiyorsa, (ki öğrencinin geliri mağlum kısıtlıdır) herkes kendi hesabını öder kalkar. "Durun hesaplar benden" diyecek babayiğit bir öğrenci bulunmaz nitekim. Buna hem öğrenci hem de halk arasında "Alman usulü" denir.
Herkesin birbirini tanıdığı yine Haymana'da bu aralar "Alman usulü" pek bir yaygınlaştı.
Eskilerde lokantaya oturan vatandaş kendinden sonra gelen tanıdıklarına "Allah aşkına gel buyur" der aynı masada yemekler yenir, masaya ilk gelen tüm hesabı öderdi.
Şimdilerde masaya ilk gelen ya en ücra köşedeki masaya sırtını vererek oturuyor, ya da telefonu ile oynuyor görünerek sonradan gelenleri görmezden geliyor. "Gel buyur bendensin" dese eşek yüküyle hesap ödeyecek. Kahvedeki gibi bunu şu an kaldıracak hiçbir bütçe yok.
Neticede tanıdıkta olsa, aynı masaya da oturulsa herkes kendi hesabını ödeyip kalkıyor. “Utanma, kınama veya bonkörlük ölmüş bilader” diye kimsenin hayıflanma lüksü yok. Hayat şartları "Ölümü gör burada senin paran geçmez. Hesaplar benden" demeyi de tarihin karanlık raflarına gönderdi.
Almanların dünyaca meşhur "Alman usulü hesap ödemesi" de Haymana'ya gelip yerleşti. Haydi şimdi kendi örflerini çalan Almanlar bizleri kıskanmasın da göreyim bakalım.
Tüm dünyada olduğu gibi Haymana da teknoloji dilini kullanıyor gayrı. Kelli felli adamlar, askerdeki oğlum mektup yazdı yerine "Oğlandan e-mail geldi" diyor. Kocakarılar "Anana selam söyle" diyeceklerine "Anana söyle arada watsapp'tan yazsın" diyor. Çobanımız kara çaydanlıkta demlediği çayını instagramdan paylaşıp beğenileri topluyor.
Haymana teknolojiyi çoktaan kaptı. İster Elon Musk çatlasın, ister Bill Gates...