
Bugün aslında Türk tohumculuk sektörü için oldukça mühim olan bir konuyu ele alacağız. Tohumculuk sektörünün desteklenme ihtiyaçları. Bu durumda tohumculuk sektörünün desteklenme ihtiyacı neden önemli bir konu ve neden diğer bitkisel desteklemelerden farklı bir konu olduğununoldukça önemli bir konu olduğunu belirtmek gerekmektedir.
Bitkisel üretimin pek çok alt dalı bulunmaktadır ve tabi hepsi de ayrı ayrı önemlidir ancak tohumculuğu ve özellikle tohum desteklemelerini de ayrı bir yere koymak gerekiyor. Bitkisel üretimin başlangıç noktası tohumdur. Dolayısıyla tohum ne kadar kaliteli ve aynı zamanda başarılı ise sonraki üretim sürecinin de o kadar başarı ile sonuçlanacağı söylemek doğru olacaktır.Dolayısıyla tohumculuk konusunda desteklemelerin ve desteklerin çok farklı işlemesi ve çok daha özen gösterilmesi gerekmektedir. Son yıllarda tarımsal maliyetlerde meydana gelen artışlara ve birde desteklemelere bakarsak, destekler maalesef aynı oranda artmadı. Bir taraftan ekilmedik bir santimetrekare yer kalmasın deniliyor, diğer taraftan tarımsal maliyetler ortada. Çiftçi üretmekten korkar duruma gelmiş durumda. Maliyetleri hesaplamak elbette çok zor değil elbette bu maliyetleri çok açık ve net. Mazot bir maliyet, zirai ilaç bir maliyet, gübre bir maliyet, işçilik bir maliyet. Bütün bu maliyetlerden yola çıkarak bir ürünün kilogram maliyetini bulmak çok kolay. Dolayısıyla hem üreticiye üretin deniliyor ekilmedik bir santimetrekare yer kalmasın deniliyor, diğer taraftan üreten çiftçi emeğinin karşılığında alın terinin karşılığını alamıyor. Dolayısıyla üretici burada emeğinin karşılığını alamadığında, bu işi bırakacak, büyük şehirlere göç edecek, köyler boşalacak ve elbetteki bu işin sonu hüsran. Yani üretici, tüketici ve devlet bağlamında bu işin karşılıklı memnuniyetine dayalı yürütülmelidir vemutlaka yetkililerin bunu hissetmesi lazım, anlaması lazım ve görmesi lazım. Bunun başka yolu yoktur.
Dolayısıyla böyle baktığımız zaman madem siz girdi maliyetlerini indiremiyorsunuz, daha sonrasında üreticiye destek vermeniz gerekmektedir ve o aradaki farkın devletin kapatması gerekmektedir. Sosyal devletin aslıda asli görevidir bu. Özellikle sertifikalı tohum konusunda devletin üreticiye hatırı sayılır seviyede destekler veya teşvikler vermesi gerekmektedir. Çünkü bu gün baktığımızda sertifikalı tohum çok pahalı olduğundan kendi ürününü tohum olarak kullanan üreticilerimiz, buğday için söylüyorum çok fazla sayıda. Tabi bunun sonucunda verim düşmektedir kalite düşmektedir. Dolayısıyla bunun sonucunda dışardan buğday ithal edilmektedir. Bunun önüne geçmek için bu aradaki farkın devlet tarafından kapatılması gerekmektedir. Hem sertifikalı tohum üreticisi mağdur edilmemeli, hemde o tohumu alıp tarlasına eken çiftçinin de mağdur edilmemesi gerekmektedir. Dolasıyla devletin bu noktada sertifikalı tohum desteklemelerini ismine layık bir seviyeye getirmesi gerekmektedir. Tek seçeneğimiz tarım anlayışıyla bu benim gözümde milli tarımın vazgeçilmez noktasıdır.
Dolayısıyla siyaseten bu işe yaklaşan zihniyet gerçek üreticinin sorunlarını çözmekten uzaklaştı. Bunun sonucunda yaş ortalaması 65 yaşına dayanan çiftçi sayımız ger geçen gün azalmaktadır. Bu insanlar üretmekten sorun yaşamıyorlar, bu insanlar ürettiklerinin karşılığını alamadıkları için sorun yaşıyorlar.
Bereketli ürünleriniz olsun.