HAYMANA GAZETESİ
Haymananın İlk ve Tek Siyasi Bağımsız Gazetesi
Yavuz ÇİFÇİ

ŞERİAT İSTERUK

13/05/2016
   Siyasette sürekli dini araç olarak kullanan partileri sevmem. Neden mi? Çünkü dünyadaki en kirli şey siyasettir. Zamanında bir siyasi lider şunu demiştir; “Din tertemiz ve saflığını kaybetmemiş, bembeyaz bir örtü gibidir. Üzerine bir damla su düşse dahi, o örtü saflığını ve temizliğini kaybeder. Siyaset ise o örtüye tüm kirliliğini boca eder. O nedenle siyasetin içerisinde din olmamalıdır”
   Ama gelin görün ki, günümüz siyasilerince dini, daha da bol soslu kullanmak; kişisel ikballerinin, iktidarlarının, koltuğun ve menfaatlerinin bir garantisi olarak görüyorlar. Yav bir rahat bırakın dini ve dindarları. Bırakın insanlar dinini Allah’ın huzurunda kendi iç dünyalarında sağdan soldan dürtülmeden yaşasınlar. Yalanlarınıza, talanlarınıza, ve kirli oyunlarınıza, kısacası siyasetinize ne dini ne de insanların saf duygularını alet etmeyin. Güya kendinizin dindar olduğu milletin gözüne gözüne sokmayın. Şov malzemesi olarak, sandıklara hakimiyet için kullanmayın. Kısacası Allah ile kul arasına girmeyin. 
  “Devletlerin dini olmaz” deyince kaba yerine diken batmış, ayağındaki nasıra basılmış gibi zıplarlar; “Vay kafir, vay dinsiz, vay Allahsız” diye. Ben olsam bende zıplarım. Çünkü söyleyecek başka bir şeyi olmayanlar, insanların hassasiyetlerini de göze alarak,  en yumuşak karnı olan ve zaafiyetini bildikleri dini duyguları posası çıkıncaya kadar kullanırlar. “Allah’tan başka kimseden korkmayız” diyenler, “Bu yola kefeni ile çıktığını” iddia edenler, yüzlerce koruma ile camiye koşarlar.  Rüku’da, secdede ne düşündüklerini, bir Allah bir de kendileri bilir.  
   Diyorlar ki; “Dindar anayasa yapacağız”. Hayırlı olsun. Nasıl oluyormuş dindar anayasa? Anayasa dediğin içine devleti yönetmenin ana hatlarını yazdığın, bildiğin bir kitap. Dindar olunca nasıl olacak? Hukuk kitabı ile beraber Hacca’mı gidecek? Ya da Kurban Bayramında medeni yasa ile ortak dana’ya mı girecek? Bu ülkenin ve insanların din ile ilgili bir kitapları var, o da elbette Kur’an-ı Kerim. Desen ki; “arkadaş biz şeriat’ı getireceğiz” o zaman başka. Ama demokrasi ile yönetmek için yola çıkmışsan, gelirsin meclise açarsın anayasanı uygularsın ne yazdıysan. Sonra gidersin evine, kılarsın namazını, tutarsın orucunu, ellerin titremez ise verirsin fitreni, sadakanı, açarsın kutsal kitabını okursun,  “nescafe gibi ikisi bir arada olsun” diye ısrar etmenin mantığı ne.  Diğer taraftan Anayasa’nın dinsizi nasıl oluyor? Anayasa her gece içip, pavyonlara mı düşüyor. Onu dindar yaparak, düştüğü kötü yoldan çekip çıkarıp, evinin kadını, çocuklarının da anası mı yapacaksın?
   Osmanlı’nın son zamanlarında yeniçeriler yine “Şeriat isteruk” diye kazan kaldırmışlar. Sultan Abdulhamit toplanan isyancılar için balkona çıkar ve elini cebine atar. Cebinin astarını dışarı çıkarır ve “görüyorsunuz sizin istediğiniz şeriat bende de yok, devletin şeriatı olmaz, kişilerin şeriatı olur. Sen şeriat istiyorsan git yaşa, ama devletten bekleme” der. Dindar değil de dinciler Sultan Abdülhamit’in bu altı çizilmesi gereken öğüdünü nedense hep görmezden gelirler.
  Bir de  bizim dinimiz; “Senin dinin sana, benim dinim banader.  Der demesine de, herkes işine  geldiği gibi yorumlar, tribünlere oynar, millete şirin görünmek, dindar olduğunu gözlerine sokmak için, bin bir türlü takla atar.
   Bektaşi’nin biri camide dua ederken yanındaki cemaatin dikkatini çeker. Bektaşi durmadan; “Allah’ım bana rakı ver” diye dua etmektedir. Adam sinirle Bektaşi’nin yakasına yapışır. “Lan herkes bana din, iman ver diye dua ederken, sen bana rakı ver diye Allah’a yalvarıyorsun, utanmıyormusun?”  Bektaşi gayet rahat; “Bak muhterem, herkes Allah’tan kendinde olmayanı ister, bende rakı yok. Onlarda da her türlü dalga var,  din iman yok. Onun için herkes neyi eksikse Allah’tan onu ister” demiş.
  Neticede, bu ülkenin yüzde 98’i Müslüman, Elhamdülillah.  Ama başka dinlerden olan da var. Onların da dinini, hakkını hukukunu korumak devletin en başta gelen görevi değil mi? O zaman herkese eşit bir anayasa onlarında hakkı değil mi? Yok illa diretirseniz, bu direk “kul hakkına” girmiyor mu? Unutmayın tekrar ediyorum, üstüne basıyorum, altını çiziyorum, ne demiş İslam; “Senin dinin sana, benim dinim bana”   Bu güzel dini alet etmeyin şahsi menfaatlerinize, bırakın devletin dinini, kendinizin dinden ne anladığınızı sorgulayın.  
HAFTANIN SÖZÜ; Caminin dışındaki dilenci sayısı, caminin içindeki cemaatten fazla ise, orada ters giden bir şeyler var demektir.
HAFTANIN HABERİ: Sınıf başkanı tarafından görevden alınan başarılı Kitaplık kolu başkanı E.C(8) açıklama yaptı; “Son eti puf’umu ona verseydim böyle olmazdı”                         SAYGILARIMLA
 
"ŞERİAT İSTERUK" KÖŞE YAZISI YORUMLARI
Cevap Kur`an`da

Nisa 105 - Biz sana Kitab (Kur`ân)ı hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah`ın sana gösterdiği şekilde hüküm veresin. Maide 50 - Yoksa onlar (İslâm öncesi) cahiliye idaresini mi arıyorlar? İyi anlayan bir topluma göre, hükümranlığı Allah`tan daha güzel kim vardır? Ahzap Suresi 36 - Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Resulüne âsi olursa açık bir sapıklık etmiş olur.

Diriliş  
12/Mayis/2016 05:13:02
Kasıtlı başlık

Şeriat isteruk Başlığı kasıtlı seçilmiş, şeriat isteğinin ne denli gerici bir fikir olduğunu vurgulamak için. Diktiği çınarlar gibi bin yıl yaşamış, içinde onlarca millet barındırmış bir imparatorluktan utanç duyup, diktiği akasyalar gibi ömrü yüz yılı geçmeyecek bir cumhuriyet ile gurur duymak...

Fadile  
14/Mayis/2016 19:44:31
Siz de mi inandınız Yavuz Bey balıklamasına daldınız

Ya Yavuz hoca inanın ben sizi kültürlü bir insan olarak biliyor,böyle bilmeye devam edeceğim.Siyasilarin tarzanlıklarına balıklamasına dalmışsınız.Yahu şu CHP li laik kafalı insanlar olmasaydı,şu dini sömüren dindar kesilen partiler olur mu idi?Ee adı üzeride demokrasi,yani insanları kandırma düzeni.Siz sanıyormusunuz ki bu partiler birbirlerine düşman.Asla.Birbirlerinin kankasıdır.Biri dinsizliği savunur,öbürü de dini savunur görünürti kutuplaştırdıkları insanların oylarını alsınlar.Ama ne o dinsiz,ne de öbürü dinlidir.Bütün partiler aynı çanağa işerler.Sonuçta olan bizim ... sürüsü insanlara oluyor.Birbirlerinin kaplerini kırıyorlar.Birbirlerine düşman oluyorlar.Kimin için,siyaseti ekonomik rant kapısı olarak gören haylaz!(utanmaz)siyasetçiler için.Değermi.İslam`ın ayrı bir yaşa

Ahmet  
14/Mayis/2016 22:50:27
Başa göre tarak

Haymana gazetesi yerel ve amatör ruhuyla yayın yapmaya çalışan toplumu aydınlatmaya, bilgilendirmeye,haberdar etmeye çalışan bağımsız olması gereken bir kurum sürekli takip ederim ne kadar bilgilendirir ne kadar bağımsızdır orası kişilerin dünta görüşüne göre değişir.Ama bir gerçek var Haymana Gazetesi köşe yazarlarının(özellikle birisini çok yakından tanır ve saygı duyarım)hayat bakış açıları Haymananın çok ilerisinde. yapılan yorumların ezbere yapıldığı anlatılmak istenen temalarla uzaktan yakından alakası olmadığı aşikar.benim köşe yazarlarına tavsiyem bizim halkımıza masal anlatın! dizi film,hikaye,nasreddin hoca ve temel fıkraları anlatın ki uyusunlar uykularından birden uyandırmayın neyinize gerek!

Burhan ÖZKURAL   bozkural@gmail.com
16/Mayis/2016 20:21:42
Fıkracının Biri Daha

Yahu, bu HaymanaGazetesi nin yazarları bir konuyu anlatırken fıkra anlatmadan anlatamıyorlar mı ? Biz zamanında fıkracılarla çok uğraştık, şimdi bu başımıza çıktı. Gazete yönetimi uyuma! Fıkracıları gazeteye koyma !

Ümit KANCA  
15/Mayis/2016 06:04:40
Din, Laiklik ve Siyaset -1-

"Yüzde 98i Müslüman,Elhamdülillah.Ama başka dinlerden olan da var.Onların da dinini hakkını hukukunu korumak devletin en başta gelen görevi değil mi?"Yavuz Bey,yazınızın burasından başlayayım dedim.Siz de benim gibi yüzde 99`dan yüzde 98`e düştünüz.Aslına bakarsanız oran bunun çok çok altında.Müslüman görünüp,Allah`ın emirlerini(yasalarını)tanımak istemeyenleri de eklersek bu oran çok korkunç bir düşüş olur.önce şeriat nedir onu tanımlamak gerekir.Yediğimiz yemek,içtiğimiz su adabına göre içilirse şeriattır.Kılınan namaz,tutulan oruç,başkalarının hakkını yememek,hukukuna ve haklarına saygı göstermek şeriattır.Herkesin bir şeriatı vardır.Laikliğin de bir şeriatı vardır,İslamiyetin de bir şeriatı vardır.Şeriat yol demek,yaşam tarzının pratik olarak sergilenmesi demektir.<

Yusuf YILMAZ  
17/Mayis/2016 17:54:09
Din, Laiklik ve Siyaset -1-

Şimdi din nedir onu sorgulayalım:Din insanların yaşamına yön veren kuram ve kurallar bütünüdür.Her ideoloji insanın yaşamına yön vermek istediği için,kendi başına bir dindir.Kapitalizm,Kemalizm,Laiklik,Komünizm,Hinduizm,Budizm,Musevilik,İsevilik,İslam;hepsi kendi başına ayrı bir şeriatı olan dinlerdir.Eğer ben Müslümanım diyorsam,hiç kimse kusura bakmasın,kendi dinimin şeriatına göre yaşarım.Hukuk,Oruç,namaz,Hacc,zekat,miras,kısas konularında kendi dinimin kurallarına göre yaşarım.Kimse bu konuda bana baskı yapamaz.Eğer laiklik benim bu yaşantıma müdahale ediyorsa,demek ki laiklik her dine eşit davranmıyor,İslam düşmanlığı yapıyor.Kimse kimseyi kandırmasın.Afaki laiklik sözlerle laikliğin tanımını dahi yapmadan,laikliği süsleyip püsleyip,insanlara dayatmasınlar.Nitekim şimdiye kadar dayatma türlerini çok gördü

Yusuf YILMAZ  
17/Mayis/2016 17:56:21
Din, Laiklik ve Siyaset -3-

Madem yazınızda leküm,diniküm diyorsunuz.öyleyse bu kurala laikliği zorla yasalara koyan uysun.Yani benim dinim bana kimse karışamaz deme hakkına sahip olmalıyım.1937 yılında bir gece darbesi veya dikta dayatma ile yasalara sokulan Laiklik benim inancıma aykırı ise,kimse despotluğa soyunup zorla bana yediremez.Burada siyasete girmek istemiyorum,çünkü siyaset kirlidir.Bu konuda köşe yazılarım da vardır.Ama bir gecede yasalara giren laikliğin,çıkartılırken,kanla çıkartılır sözünü söyleme talihsizliğini siyasiler yaşıyorsa ben siyasilerin hiç birine saygı göstermem.Zaten Ahmet kardeşimiz yorumunda güzelce izah etmiştir.İki taraflı paslı bir şeydir.

Yusuf YILMAZ  
17/Mayis/2016 17:59:31
Din, Laiklik ve Siyaset -4-

Devletlerin dini olmaz,yani devlet dinsiz olur,tamam doğrudur.Devlet dinsiz ise;dinini yaşayana da müdahale etme saygısızlığını, daha doğrusu despotluğunu göstermesin. Siyasette dini araç olarak kullananlar suçlu olduğu kadar,onlara o fırsatı veren din düşmanı siyasetçiler de onlar kadar suçlu,hatta onlara o fırsatı verdikleri için 2 katı suçludurlar. İslam,nescafe gibi ikisi bir arada olacak bir dini değildir.Ya İslam vardır,ya da yoksa o ülkede İslamdan bahsedilmez.öyle bazı beyin gelişmemişlerin Türk İslam sentezi diye bir şey de asla olamaz.Sentez demek iki maddeni karışımı ile meydana gelendir.İslamı başka şeylerle karıştırıp,biraz İslamdan biraz Türklükten,biraz Kürtlükten diye bir şey olamaz.O zaman sapıklık olur.

Yusuf YILMAZ  
17/Mayis/2016 18:01:02
Din, Laiklik ve Siyaset -4-

Bir insan,ya adam gibi Müslümanca İslamı yaşar ya da yaşamaz.Yani ya Allahın emri şeriata göre,ya da beşeri kişilerin kendi heva ve heveslerinden uydurdukları yasalara göre yaşantıyı tercih kendi hakkıdır.Yavuz Bey,ayrıca Sultan Abdülhamidin görüyorsunuz sizin istediğiniz şeriat bende de yok sözlerini hiçbir yerde bulamadım.Eğer link verirseniz sevinirim.En azından mütmain olurum,doğrudur derim.Sonuç olarak ben de üstüne basıyorum, altını çiziyorum,Senin dinin sana,benim dinim bana sözlerinizin karşılığı olarak,benim dinime karışmayacak insanlara söylenen sözdür.Ben de başkalarının yaşantısına karışamam.Ama benim inancımı yaşamadığı,inancıma düşmanca tavırlar sergiledikleri halde,benim dinim hakkımda ahkam kesilenlere de acıyorum.(zatınızla ilgisi yoktur,özellikle ümit Kanca Bey`in aksine nükteli anlatımların

Yusuf YILMAZ  
17/Mayis/2016 18:04:19
Din, Laiklik ve Siyaset

Bu ülkenin ve insanların din ile ilgili bir kitapları var, o da elbette Kurân-ı Kerim. Doğrudur,din ile ilgili kitap boşu boşuna gönderilmemiştir.Kurâan-ı Kerimi şayet okursanız,insanın yaşamasına yön veren kurallar içerdiğini,şunu yaparsanız,şöyle yaşarsanız,mutlu ve huzurlu olacağınızı,tersini yaparsanız hem bu dünyada hem de kıyamette başınıza gelecekleri ile ilgili yazdığını göreceksiniz.Kuru kuruya bir ülke ve insanların kitabı asla değildir.Bu millete zorla dayatılan bir laiklikten sonra,zorla kaldırılması gereken bir laikliğini olması gerektiği düşüncesindeyim.Ama siyasiler bunu yapamazlar.Rantçı cemaatler ve tarikatçılar ile de asla olmaz.çünkü bahsettiğim gruplar kendi rantlarının derdinde,İslam diye bir kaygıları yoktur.Ancak İslam cemaati ruhu ile cemaat söz konusu olur.

Yusuf YILMAZ  
17/Mayis/2016 18:08:06
Yusuf Yılmaz Abi`ye Bilgi..

Saygıdeğer Yusuf Abi, görüşlerinize saygı duyuyorum. Ekstra bir yorum yapmama gerek yok. Kişilerin her türlü görüşlerine saygım sonsuzdur. O Sorduğunuz bir soruya cevap vereyim dedim. Tarihçi Mustafa Müftüoğlu`nun Abdülhamit`i anlattığı bir kitabında geçer "Şeriat İsteruk" isimli Yeniçerilerle olan diyaloğu. ümit Kanca Bey içinde söyleyeceğim şudur; Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Benim tarzımda bu. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, okursunuz, okumazsınız..gerisi zat-ı alinize kalmıştır. Saygı ve Selamlarımla. Yavuz çİFçİ.

Yavuz Çifçi  
17/Mayis/2016 21:53:07
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır

ümit Kanca bey bu yorumumu dün yazacaktım,fırsat bulamadım.Yavuz ağabeyin yorumunu okuyunca aklıma geldi.Sen Haymana insanına olayları nasıl anlatmak isterdin?Bazen ben sert yorumlar yazıyorum halk anlamıyor,doluya koyuyorsun almıyor boşa koyuyorsun dolmuyor.Peki Yavuz abi veya bir başkasının nasıl yazmasını isterdin?Haymana halkı hep kandırılıyor.Yerel siyasetçilerin kandırması ile takım tutar gibi parti tutuyorlar oy veriyorlar.Ben köyümde oy kullandım akp ye verdim ve verdik ne oldu?Haymana insanına tabiri caizse yolunacak kaz,sağılacak inek gözü ile baktılar.Halkımızı bir şekilde uyarmak gerekir.Akıllı insanlar belki yazarımızın yazılarını okurlar,nükteli bir şekilde halkımıza anlatırlar da halkımız belki bu şekilde de uyanabilir.Aksi halde bizim halkımız yerel siyasetçiler sayesinde hep uyutuluyor.

Ahmet  
17/Mayis/2016 04:36:28
Yavuz Bey Kardeşim Teşekkür Ederim

Sevgili Yavuz Bey Kardeşim bilgileriniz için teşekkür ederim.Sanırım Abdülhamid Han da artık canına tak demiş ve ve şeriatın ne olduğunu ve ne istediklerini dahi bilmeyen sürülerin isyana kalkışması üzerine bu sözleri sarf etmiştir.Bilmeyenler için kısa yazayım:İttihatçıların emrindeki Hareket Ordusu;1909 yılında 31 Mart Ayaklanmasını bastırmak için Selanik`ten Mahmut Şevket Paşa komutasında ve Mustafa Kemal`in kurmay başkanlığında İstanbul`a gönderdikleri ve isyanı bastıran ordudur.Aslında Abdülhamid;hem isyancıların,hem de ittihat ve terakkicilerin istese idi bir saatte hepsinin işlerini bitirirdi.Ancak kardeş kanı dökülmesin diye karışmamıştır.Abdülhamid`den sonrakiler de işte nasıl padişahlık yaptıkları herkesin malumudur.

Yusuf YILMAZ  
18/Mayis/2016 17:47:17
tarih ögrenin
Şeriat isteruk Başlığı kasıtlı seçilmiş, şeriat isteğinin ne denli gerici bir fikir olduğunu vurgulamak için. Diktiği çınarlar gibi bin yıl yaşamış, içinde onlarca millet barındırmış bir imparatorluktan utanç duyup, diktiği akasyalar gibi ömrü yüz yılı geçmeyecek bir cumhuriyet ile gurur duymak... demiş birisi çok güldüm hiç bir devlette geriye dönüş olmaz olsada sonuçları hiç iyi olmamıştur
tarihci   tarihci@gmail.com
2021-07-26 05:04:01
ŞERİAT ISTERUK
Alakasız olacak fakat bi şekilde buradan duyurmam gerekti.Biz mart 2021 tarihinden bu yana Haymana ilçesindeki ikametgahımızda değiliz.Yanlış hatırlamıyorsam ilk iki ay sonrası 50 tl,bu ay içinde 70 tl elektrik faturası geldi.Ikamet edilmeyen daireye nasıl oluyorda bu elektirik faturası gelir.Buradan enerjisaya duyrulur.
Saadet YILMAZ  
2021-08-13 12:48:28
BASIN İLAN KURUMU İLANLARI
GAZETEMİZ YAZARLARI
19-09-2025
Kenan KALAY
19-09-2025
Seyfullah YÜCEL
12-09-2025
Ramazan DOĞAN
19-09-2025
Aydın BENLİ
28-02-2025
Yavuz ÇİFÇİ